23 Ekim 2013 Çarşamba

Onepunch-man


Daha önce hiç manga incelemesi yazmamıştım. Birine bir anime/manga önerirken de genelde konusunu anlatıp karakterleri tanıtmak yerine "Manyak bişey ya. Çok güzel lan. Tam senlik." gibi sözler kullandığım için şuan neler yazmam gerektiğini tam olarak bilemiyorum ama dersime iyi çalıştım bir tane anime tanıtımı okudum.


Öncelikle Onepunch-man'in geçtiği evrenin şu anki dünyadan farkı sadece  habire çıkıp etrafı dağıtan canavarların olması. Ve hikaye Saitama (üstte ve yanda resmedilen) karakterinin bu canavarları tek yumrukta yere serişini anlatıyor.

Saitama,  süper kahraman olup şehri kurtarmayı kendine iş edinmiş biri. (Kendisi ayrıca işsiz) Bunun için 3 yıl boyunca sıkı bir çalışma yapıp karşısına çıkan her kişiyi tek bir yumrukta devirebilecek bir güce erişmiş. Ve bu yoğun çalışma sonucu bütün saçları dökülmüş ve kel kalmış.. (Böyle göründüğüne bakmayın eski hali tam bir Hijikata Toushiro *-* ) Herkesi kolayca yenebilmesi sonucu artık hayattan sıkılmış ve pek fazla çevresindeki olaylara tepki vermeyen ifadesiz bir insan olmuş. Ama bir mesele olduğunda süperkahramanlık damarları kabarıp karizmatik karizmatik durmayı da iyi biliyor.
Genos


Sonic
Hikayede çoğu karakter gelip geçici statüde. Bir çoğu da gitme kısmını tek yumrukla yapıyor ama tabii ki de sık sık boy gösteren başka karakterler de var. Bunlardan en önemlileri (bence) Genos ve Sonic. Genos ailesinin bir Syborg tarafından katledilmesi sonucu intikam için kendisini Syborga dönüştürtmüş. Saitama tarafından tek yumrukta yenilince onun kadar güçlü olabilmek için Saitama'nın öğrencisi olmuş. Sonic ise çıplak halini görene kadar kız sandığım ninja erkek -_- (O kadar hayaller kurmuştum. Saitama'yla falan arası olur diye sonradan o güzel kaslı vücudu görünce nasıl hayal kırıklığına uğradığımı bilemezsiniz.) Ayrıca mangakanın Gintama'daki Hijikata karakterini çok sevdiğini düşünüyorum. Çünkü bence Genos karakteri de Hijikata'ya oldukça benziyor (Saitama'yı da balık gözlerden dolayı Gintoki'ye benzeticem ama suratın geri kalanı izin vermiyo.)

Konumuza dönersek eğer, manga dövüş sahneleri ile dolu olduğu kadar gerek çizimleri gerek replikleri ile komedi türüne de girmekte. (Repliklerinin beni eğlendirmesinin nedeni türkçe çevirisinde kullanılan deyimler ve güzelce seçilmiş kelime öbekleri olabilir. İngilizce çevirisini okumadım, belki ondan aynı tadı alamayabilirsiniz.) Manga bu aksiyon ve komediyi barındırması yüzünden sıradan bir shounen olsa da, Saitama'nın çizimleri ve süperkahramanlara verdiği takma isimlerle diğerlerinden ayrılmakta.


Mangayı herkese öneririm. Ama genelde Gintama, Arakawa gibi absürd komedi sevenlerin çok hoşuna gideceğinden eminim. Çünkü ben öyle biriyim ve Saitama'nın aralarda çıkışları beni oldukça eğlendirdi. Bence herkesin seviceği bir manga hem zaten şuan 26. bölümde(hani başlasan bir günde güncele geliceksin zaten -_- )  MangaHD tarafından çevrilmekte ve şuan günceldeler. Yukarıda da belirttiğim gibi çevirisi hoşuma gitti. Gayet okunabilir. Hoş. Reklamı da çaktık bitirebiliriz.



Size benden bi kıyak ;) Çok uğraştım ve en sonunda Saitama'nın nasıl en kolay çizilebileceğini buldum.

 

Not: Sonic'i anlatırken karakter hakkında hiçbir şey anlatmamışım ama onu da okuyup öğrenin n'olucak yani.


2 yorum :

  1. Şu ana kadar okuduğum en iyi manga tanıtımıydı. Süper olmuş, elinize sağlık. Reklam için de teşekkürler :) Kolay gelsin ve başarılar dilerim.(OFF yine süperdim)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim *-* Bu arada yine yakıyosun hany ;)

    YanıtlaSil